Teatri di Città, 38. Gençlik Günü kapsamında düzenlediği atölyelerle her yaştan genci buluşturuyor. Katılımcıların kişisel yeteneklerini keşfetmelerine ve becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayan etkinlikler büyük ilgi görüyor.
İstanbul'un en önemli gençlik ve sanat buluşması olan Genç Günler; Katılımcılar, ustaların düzenlediği atölye çalışmaları sayesinde sorularına yanıt buluyor ve kariyer tavsiyeleri alıyor.
Oyuncu ve yönetmen Murat Daltaban, 38'incisi düzenlenen Genç Günler'in yeni laboratuvarında 10 Mayıs Cuma günü Gazhane Meydan Sahne Müzesi'nde gençlerle buluştu.
Murat Daltaban bilgilerini gençlerle paylaştı
Atölyeye başlamadan önce Murat Daltaban izleyiciyi tanımak için sorular sordu. Kaldırılan ellere bakıldığında seyirciler arasında çok sayıda oyuncu, yönetmen ve oyunculuk öğrencisi vardı.
Murat Daltaban'ın atölyesi soru-cevap bölümüyle başladı.
Daltaban, oyuncu ve yönetmen arasındaki ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz? Sorusunu izleyicilere yöneltti. Aldığı yanıtlardan yola çıkarak tiyatro ve sinema yönetmenliği arasındaki farkları anlattı. Tiyatroda yönetmenliğin sinemada yönetmenliğe göre daha zor olduğunu, tiyatroda yönetmen ile oyuncu arasındaki risk bölgesinin daha fazla olduğunu, yönetmenin oyuncuyu iyi tanıması gerektiğini, yönetmenin yönetmenle ortaklık kurması gerektiğini anlattı. aktör ve bir takım olun.
Konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Oyuncunun karşısında ne söylemek istediğini bilen bir yönetmen olmalı. Benim yöntemim şu: Oyuncu bir şey sorduğunda bilmediğimi söylüyorum. Yarın size cevabı vereceğim. O yüzden bu rahatlığı yaşıyorum. O devam etti.
Metni nasıl seçtiği sorusu üzerine:
“Ben daha çok böyle çalışıyorum. Öncelikle metinden etkilenmem gerekiyor. O aşamayı geçmem gerekiyor. Hayatım boyunca biriktirdiğim materyaller var. Kafamın içinde kocaman bir çöplük var. Çekmecelerde saklanan bazı malzemeler var. Örneğin Hamlet'teki baba-oğul ilişkisi. Çöplükten bir şey çıkarıyorum. Hamlet'i nasıl tanımlayacağımı düşünüyorum. İşime yarayan ne varsa sahneye atıyorum. Seyirciyi harekete geçirmeye çalışıyorum. “Bilinçaltını ve sinir uçlarını harekete geçirmeye çalışıyorum” dedi.
Oyuncuya müdahale ediyor musunuz? Soru üzerine:
“Oyuncuya çok müdahale ediyorum. “Sahneyi tekrar tekrar alıp oyuncuyu engelliyorum” dedi.
Daltaban konuşmasında tiyatroda ses ve ışığın önemine, üslubun nasıl oluşturulabileceğine, tiyatro için bedenin gerekliliğine ve postmodernizmin işini nasıl kolaylaştırdığına değindi.
Sorulan sorulara yanıt olarak, İskoçya'da “Rhinoceros” dizisini çekerken karşılaştığı zorlukları ve Türk oyuncularla İskoç oyuncular arasındaki farkları anlattı.
Atölye sonunda Murat Daltaban'a çiçek ve plaket verildi.
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–