Liz Truss: İngiltere’nin tarihindeki üçüncü kadın başbakan

Kaynak, Reuters
İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, iktidardaki Tutucu Parti’nin yeni lideri seçildi. Truss yarın Kraliçe 2. Elizabeth tarafınca hükümeti kurmakla görevlendirilecek ve ülkenin yeni başbakanı olacak. İngiltere’de Truss’tan ilkin başbakanlık meydana getiren hanım siyasetçiler Margaret Thatcher ve Theresa May’di.
Liz Truss, öğrenciyken okulda sahnelenen bir oyunda eski başbakanlardan Margaret Thatcher’ı canlandırmıştı. 39 yıl sonrasında, gerçek hayatta Tutucu Parti’nin yeni lideri ve İngiltere’nin yeni başbakanı oldu.
Haftalardır devam eden liderlik yarışına ülkenin içinde bulunmuş olduğu ekonomik güçlüklerin iyi mi aşılacağı tartışmaları damgasını vurdu.
Verdiği mülakatlarda ve parti üyeleriyle meydana getirilen toplantılarda, son 20 senedir -kendisinin de içinde yer almış olduğu – hükümetlerin izlediği iktisat politikalarının gelişme sağlayamadığını söyleyerek eleştiren Truss’ı, rakibi eski Maliye Bakanı Rishi Sunak’tan değişik kılan en mühim nokta, geçim sıkıntısı içindeki kesimlere yardım paketleri yerine, derhal ve ciddi oranlarda vergi indirimleri vadetmesi.
Truss, bu politikanın aslına bakarsanız 40 senenin en yüksek düzeyine çıkmış görünen enflasyonu daha da körükleyeceği eleştirilerini reddediyor, aksine alım enerjisini artırarak boğulan ekonomiye nefes aldıracağını korumak için çaba sarfediyor.
Yakın çevresinde, yüzde 20 olan KDV’nin yarıya indirilmesi dahil birçok vergi indirimi önerisi dile getiriliyor fakat Truss hemen hemen planlarını detaylandırmadı.
Liz Truss, kamu çalışanlarının maaşlarının yaşadıkları bölgedeki fiyat artışlarına endekslenmesi yolundaki planından ise partisinin önde gelen isimlerinden, Londra haricinde çalışan memurların ücretlerinde mühim düşüş anlamına geleceği eleştirileri ulaşınca vazgeçti.
Truss son olarak başbakan olması halinde yedi gün içinde enerji krizine çözüm bulmaya yönelik bir planı kamuoyuna izahat sözü verdi. Halkın “enerji faturalarını ödeyebilmesine destek olmak için derhal harekete geçeceğini” söylemiş oldu sadece planının ayrıntılarını açıklamadı. Sadece enerji faturalarının bir süre dondurulmasının da seçenekler içinde olduğu bildiriliyor.
Truss liderlik yarışı sürecinde iktisat mevzusunda şu ana kadar:
- Geçen yıl içinde artırılan toplumsal sigorta primlerini tekrardan düşürmeyi
- 2023 senesinde yüzde 19’dan yüzde 25’e çıkarılması planlanan kurumlar vergisi artışını iptal etmeyi
- Enerji fiyatlarına “yeşil” projelere harcanması için eklenen vergiyi askıya almayı
- Vergi kesintilerini Covid borçlarını daha uzun vadeye yayarak karşılamayı
- Ülkenin değişik bölgelerinde özgür tecim bölgeleri yaratmayı
- Müdafa bütçesi için belirlenen hedefi 2026 için yarım puan artırarak GSYİH’nın yüzde 2,5’u, 2030 için yüzde 3’üne çıkarmayı vadetti.
Anne ve babası ‘sol eğilimli’
47 yaşındaki Liz Truss, geçen yıl İngiltere’nin ikinci hanım dışişleri bakanı olmuştu. Truss parlamentoya seçildiğinden bu yana hükümette iç ve dış politikaya ilişkin bir takım mühim göreve getirilmişti.
1975 Oxford doğumlu Truss, matematik profesörü olan babası ile hemşire olan annesinin “solcu” olduklarını söylüyor. Fakat o aile geleneğini sürdürmemiş.
Adam kardeşi bir keresinde BBC radyosunda, çocukluklarında aile içinde Monopol şeklinde oyunlar oynamayı sevdiklerini fakat kaybetmekten nefret eden Liz’in oyunu kazanamamaktansa ortalıktan kaybolmayı tercih ettiğini anlatmıştı.
Oxford Üniversitesi’nde felsefe, siyaset ve iktisat okuyan Truss öğrenciler arasındaki siyasal faaliyetlere etken olarak katıldı ve siyasette ilkin Liberal Demokrat sonrasında Tutucu saflarda yer aldı.
Okulu izleyen yıllarda Shell ve Cable & Wireless şirketlerinin muhasebe bölümlerinde çalıştı fakat hep politikaya atılmayı istiyordu.

Kaynak, Alamy
Alev ateş ‘peynir’ hitabı
2001 senesinde siyasete atıldı sadece 2001 ve 2005 seçimlerinde milletvekili seçilemedi. 2006 senesinde Londra’da Greenwich belediye meclisi üyeliğine seçildi ve 2008’den itibaren merkez sağ fikir kuruluşu Düzeltim’un başkan yardımcılığını üstlendi.
2010 senesinde David Cameron’un liderliği döneminde South West Norfolk bölgesi milletvekilliğine seçilmeyi başardı.
Bu zamanda Birleşik Krallık’ın internasyonal düzeyde güçlenebilmesi için devletin ekonomik hayata müdahalesinin asgari düzeye indirilmesini korumak için çaba sarfeden Britannia Unchained kitabının yazarları içinde yer aldı ve Tutucu Parti içinde en sıkı özgür piyasa savunucularından biri olarak öne çıktı.
2012 senesinde Eğitim Bakan Yardımcısı olarak Tutucu-Liberal Demokrat koalisyon hükümetine katıldı. Liberal Demokrat Parti’nin lideri Nick Clegg ile eğitim reformu mevzusunda anlaşmazlığa düştüyse de 2014 senesinde Çevre Bakanlığı ile ödüllendirildi.
2015 yılındaki parti konferansında Birleşik Krallık’ın peynir ithalatı mevzusunda “Peynirimizin üçte ikisini ithal ediyoruz. Bu utanç verici bir şey” diye başladığı uzun ve alev ateş konuşma bir süre alay mevzusu olduysa da yükselişi devam etti.
2016 senesinde meydana getirilen Brexit referandumunda Avrupa Birliği’nde kalmaktan yana tutum aldı. O sırada Sun gazetesine yazdığı makalede Brexit’in “üçlü bir trajedi” olacağını AB ile ticarette oldukça daha çok siyaset ve kaide getireceğini savundu. Fakat referandumda savunduğu çizgi yenildikten sonrasında bu fikrini değiştirdi ve Brexit’in herşeyi tekrardan şekillendirmek için bir fırsat sunduğunu savundu.
2016 senesinde Theresa May hükümetinde Hakkaniyet Bakanı oldu, ve bir yıl sonrasında da hükümetin ekonomik programının kalbi olan Gömü Baş Müsteşarlığına getirildi.
Boris Johnson 2019’da başbakan olduğunda ilkin Internasyonal Tecim Bakanı sonrasında da Dışişleri Bakanı oldu.
Diplomatik gaf ve sıkıntılar

Kaynak, EPA
Truss, Rusya 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmeye başladığında partisi içinde en sert tutum alan politikacılardan biri oldu ve tüm Rus güçlerinin Ukrayna’dan sürülüp atılması icap ettiğini savundu.
Ek olarak İngiltere’den Ukrayna saflarında savaşmaya gidebilecek kişileri teşvik eden açıklamaları ile tepki çekti.
Dışişleri Bakanlığı döneminde AB ile bir türlü çözülemeyen Şimal İrlanda Protokolü konusunu, Birlik ile varılan Brexit sonrası ilişkiler anlaşmasının bazı hükümlerini çiğneyerek çözmeye çalıştı ve AB tarafınca şiddetle eleştirildi.
İran cezaevlerinde tutulan iki İngiliz vatandaşının özgür bırakılması onun dışişleri bakanlığı sürecinin bir başarısı olarak sunuldu.
Son olarak geçtiğimiz günlerde Truss’ın, kendisine yöneltilen, “Fransa lideri Emmanuel Macron’u dost mu düşman mı olarak görüyorsunuz” sorusuna “hemen hemen belli değil” anlamında “Jüri hala izliyor” minvalli bir cevap vermesi bir eleştirilere mevzu oldu.
Macron bu laflara, “lideri kim olursa olsun, hatta liderlerinin hatalarına karşın” İngiltere’nin daima Fransa’nın dostu bulunduğunu söyleyerek cevap vermişti.
Yoruma kapalı.