Save the Children'ın açıklamasında, İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah'ta artan saldırıları nedeniyle ailelerinden ayrılan çocukların sayısının arttığı, korumasız çocukları koruyanların baskı altına alındığı belirtildi.
Açıklamada, Gazze'de yaklaşık 17 bin çocuğun ailelerinden ayrıldığı veya refakatsiz kaybolduğu belirtilirken, yaklaşık 4 bin çocuğun ise moloz altında, toplu mezarlarda veya isimsiz mezarlarda olduğu paylaşıldı.
Açıklamada, bilinmeyen sayıda çocuğun gözaltına alındığı ve Gazze'den çıkarılmış olabileceği belirtildi.
15 binden fazla çocuğun kimliği belirlenemedi
İsrail saldırılarında enkaz altında kalan ya da çadırlarda yakılanların cesetleri tanınmaz hale geliyor ve kimlik tespiti zorlaşıyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail saldırılarında 15 binden fazla çocuk ve bunların neredeyse yarısının kimliği belirlenemedi.
Toplu mezarlara gömülen çocuklara yönelik işkence izlerinin bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: “9 Haziran itibarıyla Batı Şeria'dan yaklaşık 250 çocuğun İsrail gözaltı sisteminde kayıp olduğu bildirildi. Aileleri onların nerede olduğunu veya sağlık durumlarını teyit edemiyor. Ekim ayında ziyaretlere getirilen kısıtlamalar nedeniyle çocuklarının durumu.” ifadeler kullanıldı.
Açıklamada ayrıca çok sayıda kötü muamele, zorla kaybetme ve gözaltında toplu gözaltı vakalarına ilişkin raporların Birleşmiş Milletler'e (BM) iletildiği bilgisi de yer aldı.
“Hiçbir ebeveyn çocuğunu bulmak için molozları kazmaya ya da mezar kazmaya zorlanmamalı.”
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Save the Children'ın Orta Doğu Bölge Direktörü Jeremy Stoner, şunları söyledi: “Sevdiklerinizin nerede olduğunu bilmemek aileler için işkencedir. Hiçbir ebeveyn, bulmak için molozları veya toplu mezarları kazmaya zorlanmamalıdır. Çocuğunuz bir savaş bölgesinde yalnız ve korumasız kalmak zorunda kalır.” dedi.
Çocukların yaşaması ve kaybolması riskinin devam ettiğine dikkat çeken Stoner, Gazze'yi “çocuk mezarlığı”na benzetti.
“Öldürülen çocukların kayıt defteri tutulmalı, aileler bilgilendirilmeli, cenaze törenlerine saygı gösterilmeli ve sorumluluk alınmalıdır.” Stoner, kayıp çocukların bulunması, hayatta olmaları halinde aileleriyle yeniden bir araya getirilmesi ve ailelerin daha fazla parçalanmasını önlemek için acil ateşkes sağlanması gerektiğini de vurguladı.
Gazze'de çalışan Save the Children'den çocuk koruma uzmanı şunları söyledi: “Her geçen gün daha fazla refakatsiz çocukla karşılaşıyoruz ve onlara destek olmak giderek zorlaşıyor. Refakatsiz çocukları ortaklarımızla birlikte tespit etmeye ve ailelerinin izini sürmeye çalışıyoruz. ama bu arada onları saklayacak güvenli bir yer bulmaya çalışıyorlar.” Gazze'de hiçbir yer yok, güvenli bir yer yok.” dedi.
Uzman, İsrail saldırıları nedeniyle sürekli hareket halinde olan aileleri çocuklarıyla buluşturmanın zorluğunu vurgulayarak şunları söylüyor: “Çocuklarla ilgilenen akraba ve komşular bile çadır, su gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyor. Pek çok çocuk yabancılarla birlikte yaşıyor ya da tamamen yalnız kalıyor; bu da şiddete maruz kalmaları, dikkat eksikliği ve “istismar edilme riskinin artması” anlamına geliyor.
7 Ekim'den sonra İsrail'in Gazze'yi işgal etmesi
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023'te “Filistinlilere ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal değerlere yönelik devam eden ihlallere yanıt verme” motivasyonuyla İsrail'e karşı kapsamlı bir saldırı başlattı. “
İsrail, 7 Ekim saldırılarında 1.200 İsraillinin öldüğünü, 5.132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 598 Filistinli hayatını kaybetti, 86 bin 32 kişi de yaralandı.
Enkaz altında hâlâ binlerce kişinin öldüğü söylenirken sivil altyapı da tahrip ediliyor, insanların sığındığı hastaneler ve eğitim kurumları hedef alınıyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana 313'ü kara işgali sürecinde olan 665 askerinin öldüğünü duyurdu.
Çatışmada 24 Kasım 2023'te 4 gün süren ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani duraklama” sırasında 81 İsrailli ve 240 Filistinli tutuklu karşılıklı olarak serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi gözaltına almaya ve hapsetmeye devam ediyor.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te, 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin topraklarını gasp eden İsrail askerlerinin ve İsraillilerin saldırılarında 553 Filistinli hayatını kaybetti.