
Yayınlanma tarihi
REKLAM
ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Budapeşte'de yeni bir zirve planladığını açıklamasının ardından gazeteciler Beyaz Saray'a “Neden Budapeşte?” diye sordu. soruyu sordu.
Ancak Beyaz Saray'ın tepkileri beklenmedik şekilde alaycıydı.
HuffPost'un haberine göre gazetenin Beyaz Saray sözcülerine sorduğu soru şuydu: “Neden Budapeşte?” Bu soru her şeyden önce Budapeşte Mutabakatı'nın (1994) sembolik öneminden kaynaklanmaktadır.
Söz konusu muhtırada Ukrayna, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra miras kalan nükleer silahlardan vazgeçmiş ve bunun karşılığında Rusya'dan toprak bütünlüğüne saygı sözü almıştı.
Ancak bu söz aslında Kırım ve Donbass bölgelerinde yerine getirilmedi. Ardından HuffPost muhabiri Beyaz Saray'a şunu sordu: “Böyle sembolik bir yeri kim seçti?” diye sordu.
Dakikalar içinde gelen yanıtlar diplomatik olmaktan çok uzaktı. Soruya yanıt olarak Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, “Onu annen seçti” dedi.
Birkaç dakika sonra Beyaz Saray iletişim direktörü Steven Cheung aynı ifadeyi tekrarlayarak şu yanıtı verdi: “Annen.”
Muhabir Leavitt'e bu cevabın “komik” olup olmadığını sorduğunda sözcü şu cevabı verdi:
“Komik olan, gazeteci olduğunuzu sanıyorsunuz. Solcu bir sahtekarsınız, sizi kimse ciddiye almıyor. Meslektaşlarınız bile bunu yüzünüze söylemiyor ama hepsi öyle düşünüyor. Bana bu kısmi ve saçma soruları sormayı bırakın.”
HuffPost olayla ilgili haberini esprili bir notla sonlandırdı ve bu cevaplardan sonra “daha fazla soru sormaya cesaret edemediklerini” ve “belki de bunun 'annen' hakkında çocukça bir tartışmaya dönüşmesinden korktuklarını” yazdı.
Öte yandan olay basında büyük yankı uyandırdı. Independent gazetesi ayrıca Beyaz Saray'a “annen” demenin uygun bir yanıt olup olmadığını sordu. Sözcü Taylor Rogers bunun “son derece uygun” olduğunu söyledi.
Rogers, “Bu yanıtı alan kişi gerçek bir gazeteci değil, Demokrat bir aktivist. Sonuç olarak aldıkları yanıt son derece yerindeydi” dedi.
“Beyaz Saray basın ekibi her gün gerçek gazetecilerden yüzlerce ciddi soruşturma alıyor; partizan saldırılarıyla kaybedecek vaktimiz yok!”