Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) Dedeman Otel’de düzenlenen “İnsan Hakları Kurulları Birinci Bölgesel Toplantısı”nda yapmış olduğu konuşmada, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine meydana getirilen harekatları hatırlattı.
Terörle mücadelenin kesintisiz devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terör örgütleriyle ve teröristlerle savaşım ettiğini belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, bugüne dek yapmış olduğu mücadelede sivillere en küçük zarar vermediğine dikkati çeken Bozdağ, şu şekilde devam etti:
“Hem iç hukukumuza hem de internasyonal hukuka uygun bir halde mücadelesini sürdürmektedir. Aksine terör örgütleri, geçmişte olmuş, başka ülkelerde yaşanmış görüntüleri sanki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonu esnasında yaşanmış şeklinde kurgu ve montaj suretiyle dünyaya servis yapıyorlar fakat bunlar bir saat sürmeden ne yapılıyor, açıklamalarla düzmece ve montaj olduğu ortaya konuyor. Geçmişte Zeytin Dalı Harekatı esnasında da Fırat Kalkanı Harekatı esnasında da Sulh Pınarı Harekatı esnasında da benzer iftiraları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yaptılar. Hala da yapıyorlar. Her insanın güvenli olması ve şu gerçeği bilmesi lazım, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülke içinde ve ülke dışındaki terörle mücadelesini hem iç hukukuna, hem de internasyonal hukuka uygun bir halde yürütmektedir. Eğer aksi olsaydı yalnız bu çapsız terör örgütlerinin iftirasıyla kalmaz, internasyonal alanda da Türkiye’nin aleyhine faaliyette bulunan pek fazlaca kuvvetli güç odakları var, onlar da harekete geçerdi. Bundan dolayı onlar da biliyorlar ki söylenenler iftiradır. Yapıldığı iddia edilen şeylerin tamamı terör örgütlerinin kurgu ve montajıdır.”
Bakan Bozdağ, “Irak’ın kuzeyinde ve Suriye’nin kuzeyindeki harekatı oradaki sivil kesimlere, oradaki Kürtlere karşı bir harekat olarak da kimsenin göstermeye hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hedefinde siviller yoktur, Kürt yurttaşlarımız yoktur, Kürt komşularımız yoktur. Sivil hiçbir hedef yoktur. Hedefte PKK, PYD, YPG terör örgütü vardır. Hedefte bu terör örgütlerinin teröristleri vardır. Hedefte bunların inleri vardır. Hedefte bunların barınakları vardır. Terör örgütlerinin barınakları yok edildikçe, inleri başına yıkıldıkça, teröristler etkisiz hale getirildikçe teröre destek verenlerin çığlıkları da yükselmektedir.” ifadesini kullandı.
BAZI BAROLARIN AÇIKLAMASI
Bazı baroların, Pençe-Kilit Harekatı’na ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Bozdağ, bu baroların harekatın durmasını istediğini aktardı.
Bu açıklamanın, “Teröristler öldürülmesin, terörün inleri başına yıkılmasın, barınakları yok edilmesin, terör örgütleri ve teröristleri için oluşturulmuş korunaklı alanlara Türk ordusu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti dokunmasın” anlamına geldiğinin altını çizen Bozdağ, şunları söylemiş oldu:
“Teröristlere zarar gelmesin diye çırpınan, terör örgütünün elde etmiş olduğu bölgeler, oluşturduğu barınaklar, inler korunsun diye maalesef bazı barolar çırpınmaktadır. Bildiri yayımlıyorlar, barıştan yana tavır aldıklarını söyleyerek bildiri yayımlıyorlar. Peki ben buradan söylüyorum, siz bu bildiriyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yayımlayacağınıza PKK, PYD, YPG, terör örgütüne karşı 40 senedir ‘bebekleri öldürdünüz, bayanları öldürdünüz, Aybüke öğretmenleri öldürdünüz, nice sivilin kanına elinizi uzattınız, durdurun bu kanı diye ey terör örgütü, ey teröristler’ diye niye yayımlamıyorsunuz? Madem barıştan yanasınız. Köy basan, oradaki köylüleri kurşuna dizen bu terör örgütlerine ‘siz bu köyleri niye basıyorsunuz, niye bu tarz şeyleri kurşuna diziyorsunuz’ diye bir davet yapmıyorsunuz?”
“TERÖRİSTLERE ‘DUR’ DEYİN”
“Bir de teröristlere ‘dur’ deyin. Bir de bebek katillerine ‘dur’ deyin. Bir öğretmen katillerine ‘dur’ deyin. Bir de asker katillerine ‘dur’ deyin. Bir de sivilleri öldürenlere ‘dur’ deyin.” ifadesini kullanan Bozdağ, şu şekilde konuştu:
“Kalkmış ‘biz barışı savunuyoruz’, siz barışı savunmuyorsunuz. Siz terör örgütünün yıpranmaması, teröristleri ölmesin diye çırpınıyorsunuz. Terör örgütü için çırpınmak ayrı şey, barışı korumak için çaba sarfetmek ayrı şey. Barışı korumak için çaba sarfetmek kim? Siz kim? Bugüne dek terör örgütünün aleyhine tek bir kelime dilinden dökülmeyenlerin sulh savunucusu, hak savunucusu, insan hakları savunucusu olması, gösterilmesi insan haklarına da insan hakları kurullarına da hakka da en büyük saygısızlık, en büyük hakarettir. Maalesef Türkiye’mizde bazı insan hakları örgütleri var. Adı üstünde insan hakları örgütleri fakat savunduklarına bakın, hep teröristlerin hakları ve teröristlerle ilgili mevzular. Göremezsiniz bu tarz şeyleri, Zonguldak’ta bir madencinin yanında, arkasında. Göremezsiniz siz bu tarz şeyleri, başörtüsü zulmüne uğrayan bir kadının yanında, göremezsiniz siz bu tarz şeyleri kat sayı zulmünü yaşayan çocuğun yanında… Yanında durmaları için eli kanlı katil terörist olmak, terör örgütlerinden olmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etmek, ona karşı tabanca kullanmak. Sanki bu şekilde şartları var yanlarında durmak için. Ondan sonrasında diyorlar ki siz insan hakları derneklerine niye öyleki bakıyorsunuz, niye bu şekilde bakıyorsunuz? İnsan hakları dernekleri, adındaki şeklinde insan haklarına sadık ve insan haklarının takip edeni, savunucusu olsunlar başımızın üstünde bölgeleri var fakat insan hakları terimini kılıf yaparak terör örgütlerinin ve teröristlerin hedefleri doğrultusunda çalışanların, isminde ne olursa olsun bizim için kıymeti yoktur.”
Hiçbir insan hakkı örgütünün, terör örgütlerini ve teröristleri müdafa hakkının bulunmadığını dile getiren Bozdağ, bu örgütlerin teröre karşı ses çıkarması, terör örgütlerini savunmaktan vazgeçmeleri icap ettiğini sözlerine ekledi.
Bozdağ, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) Dedeman Otel’de düzenlenen “İnsan Hakları Kurulları Birinci Bölgesel Toplantısı”nda yapmış olduğu konuşmada, Türk Tabipleri Birliğini eleştirdi.
Türkiye’de fazlaca sayıda meslek örgütünün bulunduğunu hatırlatan Bozdağ, hiçbir meslek örgütünün, amacı haricinde faaliyette bulunamayacağının, anayasa hükmü olduğuna dikkati çekti.
Bazı meslek örgütlerinin, amaçlarını bırakıp başka faaliyetlerin içine girdiğini söyleyen Bozdağ, şu şekilde devam etti:
“Ben şimdi Türk Tabipleri Birliğinin, siyasette olan bir kardeşiniz olarak tabiplerin hakkını savunduğuna tanık değilim. Yalnız iktidarın ziyan olacağı bir şey var ise orada iktidar zarar görsün diye, tabiplerin menfaati olsun diye değil. Bugüne dek Tabipler Birliğinin, Türkiye’deki tabiplerimizin mesleki menfaatleri, meslekleri ve öteki alandaki işlerinin daha iyi olması için sundukları tek bir önlem, tek bir tavsiye yoktur. PKK terör örgütünün, başkaca bir terör örgütünün başı dara girdiğinde ya da ihtiyacı olduğunda onların lehine izahat yapmada yarışa girenler var. Tabiplerin lehine izahat yok fakat Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ‘kimyasal tabanca kullandığı’ iftirası yapanlara destek verildiğini görüyoruz. Tabipler Birliğinin bu şekilde bir görevi var mı? Başkaca bir meslek örgütünün bu şekilde bir görevi var mı? Hiçbir meslek örgütü, kuruluşları, amacı haricinde faaliyette bulunamaz. Bulunmuş olduğu vakit bunun hukukta bir karşılığı vardır, hukuk da bununla ilgili gereğini yapmış olacaktır.”
Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıklamış olduğu şeklinde, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile ilgili çalışmanın da sonuna geldiğimizi ifade etmek isterim. Yakında bu emek vermeyi da kamuoyumuzla paylaşacağız.” ifadesini kullandı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.